Serebral Palsi Dil ve Konuşma Terapisi İlişkisi

Serebral Palsi Dil ve Konuşma Terapisi İlişkisi

Serebral Palsi Dil ve Konuşma Terapisi İlişkisi

Serebral palsi nedir? Serebral palsi, merkezi sinir sisteminde meydana gelen zedelenmeler sonucu özellikle motor fonksiyonların bozulduğu bir rahatsızlıktır. İnsan vücudundaki kasların hareketlerini, tonusunu veya vücudun duruşunu etkileyen bir grup fiziksel engel durumudur. Serebral palsi çoğunlukla doğumdan önce olmak üzere olgunlaşmamış beynin gelişmesi sırasında meydana gelen hasardan kaynaklanır. Bu sebeple belirti ve semptomları bebeklikte veya okul öncesi yıllarda ortaya çıkar.

Genel olarak hareket bozukluklarına ve bunlarla ilgili anormal reflekslere, uzuvların ve gövdenin gevşekliğine veya sertliğine, anormal pozisyonda durmaya, istemsiz hareketlere, kararsız yürümeye veya bunların bir kombinasyonuna neden olur. Bazı nedenleri; annede görülen enfeksiyonların gelişmekte olan fetüsü etkilemesi, kalıtsal gen mutasyonları, beynin içinde veya çevresinde iltihaplanmaya neden olan bebek enfeksiyonları, kaza veya düşmeden kaynaklanan kafa travması, fetal inme (gelişmekte olan beyne kan akışında bozulma), rahimde veya yenidoğan olarak beyin kanaması, beyne giden oksijende eksiklik.

Serebral palside dil ve konuşma nasıl etkilenir?

SP’li çocukların %31-88’inde dil ve konuşma problemleri görülür. Beyin hasarı; sözcüklerin anlamını işlemleme ve ifade etme yeteneğini etkileyebilir, bu durum zayıf dil ve konuşma becerilerine sebep olur. Kaba-ince hareket, postür ve koordinasyon güçlükleri yaşarlar ve ağız-yüz bölgesindeki kasların gelişimi ve koordinasyonunda sorun yaşanması emme, beslenme, yutma, artikülasyon becerilerini olumsuz etkiler.

 SP’li çocuklar üstün zekalı olabileceği gibi normal zeka seviyesinde veya zeka geriliği de yaşayabilirler. Algı ve dikkat bozuklukları görülür ve bu dil konuşma becerilerini olumsuz etkiler. 

 Oral-motor yapıların gelişimi, beslenme, yutma ve konuşma becerilerinin temelini oluşturur. Bu yapılardaki güçsüzlük/koordinasyonsuzluk ağzı açma, emme, ısırma, dudak ve çene hareketleri, dil hareketleri, çiğneme gibi fonksiyonlarda bozukluk meydana getirir. 

 SP’li çocukların dil gelişimi normal çocuklara göre geriden gelir. Zeka engeli eşlik etmeyen çocuklarda alıcı dil normal olsa da ifade edici dil geriden gelişir. Bu çocuklarda gördüğümüz sorunlar genelde nöromotor kontrol kaynaklı olan apraksi ve dizartridir.

 Konuşma problemlerine ek olarak oral-motor yapılardaki bozukluk ve motor hareketlerdeki uyumsuzluk zayıf dudak kapama, dil hareketlerindeki anomaliler, çiğneme zorluğu, yutma refleksinde azalma, ağızda lokma tutma vb. olarak yansır. Bunların sonucunda da kusma, öksürme, tıkanma, penatrasyon, aspirasyon, salya akması görülebilir.

Serebral palside etkilenen dil, konuşma ve yutma problemlerinde DKT nasıl görev alır?

SP, çocuğun yaşam kalitesini artırmaya yönelik bir ekip çalışması gerektirir. Konuşma terapisinde öncelik konuşma öncesi becerilerin yani bir bakıma oral-motor becerilerin  geliştirilmesidir. Alıcı-ifade edici dilin geliştirilmesine, konuşma anlaşılırlığını artırmak için artikülasyon becerilerinin geliştirilmesine yönelik bir yol izlenir. Yutma  problemlerinde ise konuşma ve beslenmenin de gelişimine katkı sağlayacak bazı teknikler kullanılır. Örneğin fırçalama, buz, titreşim, dili yanlara, öne-arkaya hareket ettirme, gülümseme, dudak büzme. Bu teknikler oral farkındalığı artırmayı ve kas gücünü, tonusunu geliştirmeyi amaçlar. (Bengisu)

Neslihan Çaylak

DKT Türkiye yazar ve yönetici üyesi. Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi 3. Sınıf Lisans öğrencisi.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu