Artikülasyon ve Artikülasyon Bozukluğu

Artikülasyon ve Artikülasyon Bozukluğu

Artikülasyon ve Artikülasyon Bozukluğu

Artikülasyon Nedir?

Konuşma işlemi ekspirasyon yani nefes verme aşamasında gerçekleşir. Konuşma 5 bileşenden oluşur ve sağlıklı bir konuşma için bu bileşenlerin uyumlu çalışması gerekir. Konuşma bileşenleri; respirasyon,  fonasyon, rezonans, artikülasyon ve prozodidir. Artikülasyon yani sesletim dediğimiz eylem alınan havanın, nefes verme aşamasında ses tellerinden geçtikten sonra artikülasyon organlarında biçimlendirilmesi ve sonucunda da seslerin, hecelerin, sözcüklerin oluşmasıdır.

Bahsettiğimiz artikülasyon organları nelerdir; dudak, dişler, dil, damak, geniz boşluğu, gırtlak, yutak ve burun. Bu yapılar ile ilgili daha fazla ayrıntı görmek istiyorsanız, konuşma organları yazımıza buradan ulaşabilirsiniz. 

Artikülasyon Bozukluğu Nedir?

Artikülasyon konuşmanın motor işlevinden sorumludur. Anlaşılırlığı etkileyen bir durumdur ve birey konuşma seslerini doğru bir şekilde üretemez. Seslerin tek başına üretilmesinde bir bozukluk vardır, sesi doğru üretmek için gereken motor hareketi gerçekleştiremez. Açıklayıcı olması adına ünlü bir sesten örnek verelim ancak çoğunlukla ünsüz seslerde görüldüğünü unutmamak gerekir; /o/ sesini üretmek için dudakların büzülmesi gerekir ancak birey bu dudak büzme hareketini yanlış veya eksik gerçekleştirdiğinde artikülasyon problemi ortaya çıkar. Ek olarak hedef sesi üretemeyen birey o ses yerine başka sesler kullanır. Sıklıkla /r/ yerine /y/ ve /k/ yerine /t/ seslerini ürettiklerini görürüz.

Artikülasyon bozukluğunda hatalar genellikle tutarlıdır, yani bir sesin yerine kullandığı ses sürekli değişmez. (k →t) Çocukluk döneminde genellikle ‘s,ş,c,ç,l,r,z’ seslerinde edinim problemi görülür. Kendiliğinden düzelme ihtimali vardır ancak artikülasyon problemi bu seslerde sık görülmektedir. 

Artikülasyon bozukluğunun sebebi ne olabilir?

  • Artikülasyon organlarının yapısındaki anatomik ve fizyolojik anomaliler
  • Dudak-damak yarığı
  • İşitme engeli
  • İnme, felç gibi nörolojik hasarlar
  • Dizartri, apraksi gibi motor bozukluklar
  • Çene, diş yapısını etkileyen baş ve yüz anomalileri
  • Otizm, down gibi sendromlar
  • Yanlış öğrenme

*Zeka geriliği ve psikolojik sorunlar eşlik edebilir.*    (Bengisu)

Artikülasyon bozukluğu, fonolojik bozuklukla karıştırılmaktadır. Kısaca fonolojik bozukluktan ve farklarından bahsedecek olursak; fonolojik bozukluk ses bilgisi ile ilgilidir. Kullanılan dile ait konuşma sesleri ve bunların birleşip hece ve sözcükler oluşturması fonoloji demektir. Fonolojik bozukluk seslerin birbiri yerine kullanılması, yer değiştirmesi, düşürülmesi gibi hataların sonucudur. Bu hatalar tutarlı değildir, Bir kelime içinde üretemediği sözcüğü başka kelimede üretebilir. 

Artikülasyon bozukluğundan ayrılan iki önemli noktası vardır.

1.Artikülasyon bozukluğundaki hataların sebebi motor olarak üretemiyor olmaktan kaynaklanırken fonolojik bozuklukta sorunun kaynağı konuşma sesini üretememek değilir, doğru şekilde ve yerde üretememektir.

2.Artikülasyon bozukluğu hataları tutarlı iken fonolojik bozuklukta hatalar tutarsızdır.

İki bozukluğu örnekleyecek olursak:

/arı/ yerine /ayı/ diyor ancak /r/ sesini her zaman /y/ olarak sesletiyor → Artikülasyon b.

/kitap/ yerine /titap/ diyor ancak /kalem/ kelimesini doğru üretiyor → Fonolojik b.

Belirtileri

  • 5-6 yaş sonrasında hala edinmediği sesler/ yanlış kullanım varsa, yetişkinlerde ise yaşanan hasar sonucu sesletim hataları görülüyorsa bir dil ve konuşma terapistinden yardım alınması gerekmektedir. Sesletim hataları nelerdir: 
  • Ses ya da hece atma / ihmal etme
  • İkame / yerine ses kullanma
  • Ses ekleme
  • Sesi bozarak / çarpıtarak kullanma  (Erdem Psikiyatri)

Terapiye Ne Zaman Başlanmalı?

Dillere göre sesler özelleştiği için edinim yaşı da değişiklik gösterir. Bizim dilimiz özelinde yaklaşık 5 yaşına kadar tüm seslerin edinilmiş olmasını bekliyoruz. (r sesi en geç edinilen sestir) Normal gelişim gösteren yaşıtlarına bakıldığında eğer çocuk üretmesi beklenen sesleri üretemiyorsa, yanlış üretiyorsa bu bir sorun belirtisi olabilir ve uzmana başvurulmalıdır. 

Yapılan hatanın kaynağı yapısal bir bozukluktan kaynaklanıyorsa -örneğin sınıf 3 maloklüzyon, dudak/damak yarığı- öncelikle yapılacak bir cerrahi müdahale olup olmadığına bakılmalıdır. Dil ve Konuşma Terapisi kapsamında baktığımız zaman, klinisyen gerekli değerlendirmeleri yaptıktan sonra bozukluğun şiddetine, nedenine göre bu hataları ortadan kaldırmaya yönelik terapi planı hazırlar.

 

Neslihan Çaylak

DKT Türkiye yazar ve yönetici üyesi. Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi 3. Sınıf Lisans öğrencisi.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu